Büyükelçi, 2021’de durumun daha da kötüye gittiğini, nisan ve mayıs aylarında günlük 60 bin yeni vakanın görüldüğünü kaydederken, bunun üzerine Türk hükümetinin kapanma kararı aldığını ve Rusya’nın da hava trafiğine sınırlama getirdiğini anımsattı. Yerhov, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Şu anda Türkiye’de salgın istatistikleri bir düşüş trendi içinde, istikrarlı ama yavaş. Bundan dolayı yetkili makamlarımız, kısıtlamaların kaldırılmasını düşünmeye başlıyor. Türk heyeti geçen hafta Moskova’ya bunun için gitti. Tarih henüz net değil, o kadar hızlı değil. Pandemi hala devam ediyor, insanlar her gün hayatını kaybediyor ve binlerce testin pozitif çıktığı görülüyor. Dolayısıyla bu mesele, her iki ülkede de halk sağlığının yanı sıra güneye gelen turistlerin güvenliğini sağlamak için sorumluluk bilinciyle hareket etmekle yükümlü olan ülkemiz kuruluşlarının günlük kontrolü altında. İyi haberler duymak için büyük olasılıkla biraz daha beklememiz gerekecek."
Uçuş sınırlamasının siyasi olduğuna ilişkin yorumların anımsatılması üzerine, kendisinin asla böyle bir değerlendirmeye inanmadığını belirten Büyükelçi Yerhov, "Bu soruyu bunu söyleyenlere sorun. Bana gelince, ben asla yapmadım ve bunun doğru olduğuna asla inanmadım" dedi.
Büyükelçi Yerhov, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın Türkiye'nin Kırım Tatar sürgününün yıl dönümü dolayısıyla yayınladığı mesajla ilgili yorumunu da değerlendirdi.
Hürriyet'e konuşan Yerhov'un açıklamaları şu şekilde: "Bu ilişkileri gerçekten önemsiyoruz ve halklarımız için daha iyi bir gelecek hedeflerine hizmet eden ilişkilerin daha fazla gelişmeleri için birlikte çalışmaya devam etmeyi çok istiyoruz. Rusya ve Türkiye anlaştığında, başarıya ulaşırız, barış, güvenlik ve refah sunarız. Suriye, Libya ve Kafkasya’da olduğu gibi bunun örnekler açık ve sayısızdır. Bu arada, ekonomik işbirliği ve turizm konusunda insanlar ihtiyaç duydukları şeyleri elde eder.
Tarihe gelince... Doğal olarak tarih, ilişkilerimizde her zaman bir yere sahip, üç asırdan fazla süren savaşlar ve çatışmalar iz bırakmadan gidemez. Doğal olarak, insanların zihinlerinde kalan pek çok tarihi anı var ve belki de en iyi anılar değildir, pek çok mit, efsane ve klişe, 'kamuoyunda hakim olan hava' dediğimiz şeyde hala varlığını sürdürmekte. Tarihin tarihçilere, bilim insanlarına ait olması gerektiğini söyleyenlere ve buna inananlara, ki Türkiye’de bu kişilerin sayısı bir hayli fazla, desteğimi gösteriyorum ve hepimiz, tarihten gerekli dersleri çıkararak ileriye, halkların ortak çabalarıyla sağlanan daha iyi bir geleceğe bakmalıyız."
https://www.haberturizm.com/rus-buyukelci-biraz-daha-beklemek-gerekiyor/26308/